İstiklal Marşı’mızın kabulünün 103. yılını okulumuzda yaptığımız programla kutladık.

“İstiklal Harbi” olarak da adlandırdığımız Kurtuluş Savaşı’nın en çetin mücadelesi Batı Cephesi’nde gerçekleşmişti. Yunan ordusuna karşı verdiğimiz ilk savunma savaşı olan 1. İnönü Savaşı’nın kazanılması tüm yurtta coşkuyla karşılandı. O günlerde, halkın milli duygularını coşturacak, güvenini tazeleyecek ve daima bağımsız yaşamış bir ulus olduğumuzu hatırlatacak bir simge gerekliydi bize. Duyduğumuzda tüylerimizi diken diken edecek, ilk kelimesini duyduğumuzda bile içimize vatan ateşi düşürecek bir marş!

İşte Mehmet Akif’in yazıp “Kahraman Ordumuza” ithaf ettiği İstiklal Marşı tam da böyle bir şiirdi.

Her ülkenin bir marşı vardır ve hepsi anlamlıdır elbette; ancak bizim marşımız hem yazıldığı günler düşünüldüğünde hem bu marşın kabulünden sonra aldığımız zaferlerle bu vatanın sonsuza dek sahibi olduğumuz göz önüne alındığında, dünyanın en anlamlı, en hisli, en yürekten marşıdır.

            Mehmet Akif Ersoy’u bu vesile ile bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz.